"Güzel Günler Göreceğiz", "Hasretinle Yandı Gönlüm" ve "Aldırma Gönül" gibi unutulmaz şarkılarıyla müzikseverlerin gönlünde taht kuran usta sanatçı Edip Akbayram, 2 Mart 2025 tarihinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 54 yıllık sanat hayatında sayısız albüm ve plakla müziğe damgasını vuran Akbayram, sadece şarkılarıyla değil, derin duygusal ifadeleriyle de dinleyicilerinin kalbinde yer etti. Türk müziğinin önemli isimlerinden biri olarak hafızalarda kalacak olan Akbayram, ardında eşsiz bir müzik mirası bıraktı.

3770689 0F4Ace6049Ad9B7E210Ca2E7
Akbayram için ilk tören Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlendi.

Edip Akbayram'ın veda töreninde; eşi Ayten Akbayram, kızı Türkü Akbayram, oğlu Ozan Akbayram ve ailesinin diğer üyelerinin yanı sıra; aralarında MSG Başkanı Ferhat Göçer, MESAM Başkanı Recep Ergül, Fırat Tanış, Ahmet Selçuk İlkan, Kubat'ın da aralarında olduğu meslektaşları ve hayranları yer aldı.

3770689 B75Dac3D09Fc2B1555822Fe5

Edip Akbayram'ın kızı Türkü Akbayram ve torunu Lavin gözyaşlarına boğuldu.

3770689 D8B31729B2C37Cab9D3024E3 (1)

Eşiyle birlikte evinde ölü bulunmuştu! Otopsi sonucu açıklandı Eşiyle birlikte evinde ölü bulunmuştu! Otopsi sonucu açıklandı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da veda törenine katıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da veda törenine katıldı. İmamoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi: Ruhumuzda, duygularımızda yaşayacak olan Edip Akbayram'a borcumuzu ödeyeceğiz, ödemek için uğraşacağız. Tabii zamansız sanatçılar vardır. Zamanı geçmez hiçbir zaman. Edip Akbayram, öyle bir insan. Aynı zamanda bir de cesaretiyle var olan sanatçılar vardır; cesurdurlar, her koşulda konuşurlar, her koşulda sesini çıkartırlar ve insanlar sessiz, sükun içinde kaldıkları bir ortamda, onun sesiyle ayağa dikilirler ve aslında var olan ama göstermekten çekindikleri cesaretini daha yürekli bir biçimde gösterirler. Ne yazık ki ülkemizin cesur duruşa, cesarete, kendi içindeki savrulmalara ya da kötülüklere karşı bu tür duruşlara sıklıkla ihtiyaç duyulmakta. O bakımdan ihtiyaç duyulduğu anda, sesini duyduğunuzda bize hissettirdiği cesaret bakımından çok az sanatçılardan birisiydi Edip Akbayram. Eminim toplumda cesur sanatçılar, cesur duruşlu insanlar hep var olacaktır; ama Edip Akbayram'ın o zamansız ve her zaman yanımızda olacak olan cesareti ve sesi her daim yaşayacaktır. Bu toprakların en güzel türküleri, onun sesiyle nesilden nesile aktarılmaya devam edecektir.

Gl Lp Rs2 Xw A A Wz Aw

Törenin ardından Teşvikiye Camii’ndeki öğle namazı sonrasında kılınacak cenaze namazının ardından sanatçının cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek.

Edip Akbayram'ın tabutu Cemal Reşit Rey sahnesine getirildi. Usta sanatçıya son görevini yerine getirmek için sevenleri salondaki yerini aldı.

Gl Lv N9K Ws A A0Fr

67C6B2B137132Acc3124Dcc9

Edip Akbayram'ın veda törenine bir çok ünlü isimle birlikte Baykam - Suavi'de katıldı 

3770689 D5511Ef85565Bcef005Da2F2

Ünlülerin cenazesindeki nahoş bir davranış, Edip Akbayram'a düzenlenen veda töreninde de tekrarlandı. Bazı kişiler, veda törenine gelen ünlülerle özçekim yapma yarışına girdi.

3770689 Ab30198Ed673694Fb9Ee5A95

"EDİP, HAYATIN HER GÜNÜ MÜCADELE ETTİ"

Törende kürsüde bir konuşma yapan sanatçı Zülfü Livaneli ise "Etimolojik olarak Edip, yani güzel söz söyleyen, güzel yazan, güzel söyleyen insan olduğu kadar edeple de ilgili, müeddeple de ilgili. Yani edepli, terbiyeli, efendi ve güzel söz söyleyen insan demek. Hakikaten de adıyla müsemma derler ya adına yakışır bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz. Çok uzun yıllar boyunca efendiliğinden, o insanlara karşı yaklaşımındaki saygıdan, sevgiden, nezaketten ki bugünlerde iyice artık arar olduğumuz, hasretini çektiğimiz o nezaketten ve insan sevgisinden, kim olursa olsun küçük büyük demeden herkese duyduğu sevgiden mahrum kalacağız maalesef. Böyle insanlar, namuslu yaşadılar ve namuslu gidiyorlar. Yaşar Kemal ile beraber, eşi Tilda’nın, yoğun bakımda son görüşümüzde beraber gitmiştik. Son görüşümüz de ona sözlerini daha sonra yazdım biliyorsunuz. Demişti ki, ‘Sevgilim korkma, biz namuslu yaşadık. Korkma namuslu yaşadık.' Edip hayatın her günü mücadele etti. Hergün o yüreğindeki dürüst tavrı, hem sanatıyla, hem yaşamıyla hem de sözünü hiç esirgemeden söyledi. Bunun sonu ne olur diye düşünmedi. Belki ailesine çok büyük servetler bırakmadı. Halkın sanatçıları zaten bırakamaz; ama gönlünde öyle bir sevgi bıraktı ki, bu sevgide hiçbir hazineyle ölçülemez herhalde" ifadelerini kullandı.

3770689 47Ce6A668B539458B1Ae99A3

"HOŞÇA KAL BABACIĞIM"

Kızı Türkü Akbayram ise kızı Lavin ile kürsüdeki konuşması öncesinde babası Edip Akbayram'ın tabutuna beyaz çiçek bıraktı. Akbayram "Çoğunuzun Edip abisi ama benim babam. Canıma can katan, yoluma inanılmaz bir ışık tutan. Ne söylesem onun bu coğrafyaya, bu ülkeye kattığı değerden daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem çok eksik kalacak. Ne söylesem onun zerafetini, yüreğini anlatmaya yetmeyecek. Doğduğu andan itibaren hayatı mücadele ve direnişle geçen koca bir ömür babamınki. İlkeleri, dimdik duruşu, sarsılmaz devrimci, Atatürkçü kimliğiyle bu ülkeye Edip Akbayram geldi ama asla geçmeyecek. Babam, birimizin memleket hasretinde, birimizin sevdasında, birimizin kavgasında, birimizin umudunda hep yaşayacak. Seni saklayacağım baba, önce kendim için, sonra herkes için seni sesimde yaşatacağım. Bir evlat olarak, ömrüm boyunca seninle gurur duydum, duymaya da devam edeceğim. Hoşça kal babacığım" sözleriyle babasına veda etti.

3770689 Dc57F99582D24635147E96Ea

"BİR EFSANEYİ KAYBETTİK"

Gözyaşlarını tutmakta güçlük çeken sanatçı Kubat; "Bir efsaneyi kaybettik. Hepimizin babasıydı. Kişiliğiyle de yeri doldurulamaz bir insandı, örnekti. O kadar kibar bir insan ki 'Acaba bir hata yaptım mı?' şüpheleri duyuyorsun yanında muhabbet edince, sohbet edince. Sesi zaten tartışılmaz, yorumu muhteşem. Çocukken idolümüzdü. Sonra dostumuz, ağabeyimiz oldu. Bize yol gösterdi. Çok kıymetli bir değer. Başımız sağolsun" dedi.

3770689 250815B771E4A580Bf149435

"MİLYONLARCA İNSAN ONU HEP SEVGİYLE HATIRLAYACAK"

Ferhat Göçer ise "Hepimizin başı sağ olsun. Çok kıymetli bir üstat, değerli bir sanatçı. İdeallerinden ödün vermeyen ama bunun bedellerini de ödemiş hepimizin örnek alması gereken bir sanatçıydı. Toplumun kalbinde sevgiden başka bir iz bırakmayan ki, bu çok kıymetli bir şey. Milyonlarca insan onu hep sevgiyle hatırlayacak. Ben onu yanık sesi, güler yüzüyle o gülümsemesiyle hatırlayacağım. Sahnede çok şey öğrendim kendisinde. Anadolu’nun yanık sesiydi. Türkülerin, Nazım Hikmet’in, Ahmet Arif’in sesiydi. Onu sonsuz maviliklere yolcu ederken güzel günlerde baş köşemizde olacak" diye konuştu.

3770689 2A03F7B3E967Fd90Acb031B1

Cenazeye; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

3770689 Ce4D6B49A3E19F40E033E54E

Namazın ardından, üç siyasi ortak açıklamada bulunarak Edip Akbayram'a rahmet diledi.

Erol Evgin Ile Halil Ergün De Edip Akbayram'ın Cenazesine Katıldı

Erol Evgin ile Halil Ergün de Edip Akbayram'ın cenazesine katılanlar arasındaydı.

3770689 9968291C0C63Bd6C4Cd3Dd31

Selami Şahin ve Deniz Seki de Edip Akbayram'ın cenazesine katılanlar arasındaydı.

I S T A N B U L E D I P A K B A Y R A M S O N Y O L C U L U G U N A 594830 175987

Usta sanatçının cenaze törenine ailesi, sevenleri ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle çok sayıda seveni katıldı. Namazın ardından, üç siyasi ortak açıklamada bulunarak Akbayram'a rahmet diledi. Edip Akbayram'ın cenazesi Üsküdar'daki Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedildi. 

3770689 D15Fee922Eae91A62404Fe87

EDİP AKBAYRAM HAKKINDA

29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğdu. Henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı. Çocukluğunu bu hastalığın pençesinde geçiren Edip Akbayram'ın müziğe tutkusu da çocukluk yıllarında başladı. Akbayram o yıllar için "Haftalığımdan biriktirdiğim paralarla ünlü pop şarkıcılarının konserlerine gider, eve döndüğümde aynanın karşısında onların taklitlerini yapardım" demişti. Çocukluk yıllarında bir orkestra kurdu ve amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalıştı.

Lisede kurdukları orkestrada Pir Sultan'ın, Karacaoğlan'ın deyişleri üzerine yaptıkları besteleri çalıp söylediler. İlk plağı Kendim Ettim Kendim Buldum'u da lise yıllarında yaptı. İlk plağını çıkardığı grubun adı Siyah Örümcekler'di. Plak da "Siyah Örümcekler-Gaziantep Orkestrası" ve "Edip Akbayram ve Siyah Örümcekler" başlıkları altında iki farklı baskıyla çıktı. Gaziantep'ten sonra Adana ikinci adresi oldu. Adana, Akbayram'ın kurduğu orkestrayla ilk kez sahneye çıktığı kenttir. Daha sonra burada "Beyaz Saray" adlı bir gazinoda çalışmaya başladı.

3770689 F5D9563A08D8F91Cf1A78713

1968'de liseyi bitirip İstanbul'a gitti. Liseyi bitirdiği zaman hep öğrenmeyi istediği mesleğin, doktorluğun eğitimini almak için üniversite sınavlarına girdi ve diş hekimliğini kazandı. Fakat müzik ağır bastı ve bu meslekten vazgeçerek kendini müziğe verdi.

İstanbul'a geldikten sonra 1971'de Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı. Âşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği ilk bestesi olan "Kükredi Çimenler" ile birinci oldu. 1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurdu ve Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Daha sonra "Kara Kuzu", "Deniz Üstü Köpürür" ve "Garip" adlı 45'liklerle ödüller aldı ve ünü yurt çapında duyulan bir sanatçı oldu. "Aldırma Gönül" ve "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı parçalarıyla satış rekorları kıran ve Altın Plak kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 250 kadar ödülü vardır.

1981 - 1988 arasında bestelerinin TRT'de çalınması yasaklandı. Ama 90'ların ortasından itibaren, özellikle Türküler Yanmaz albümüyle yeni bir çıkış yaptı. Bu albümde Can Yücel'in, Oktay Rifat'ın, Ahmed Arif'in, Vedat Türkali'nin yapıtlarından bestelediği şarkılar vardı.

3770689 F158Da49A3157C4Dcbe27C68

"KALICI BİR ŞEYLER YAPMAK İSTİYORDUM"

Edip Akbayram başlangıçtan itibaren ne yapmak istediğini şöyle açıklıyordu: "Kalıcı bir şeyler yapmak istiyordum. Fikret Kızılok ve Cem Karaca'nın Anadolu ezgilerini pop çizgisinde söylemelerini örnek olarak aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak geliştirdim. Toplumcu müzik yapmak istedim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunları olmalıydı. Ancak sivri, ucuz kahramanlıklardan da uzak durmaya çalıştım. İnançlarımdan, düşüncelerimden, politikamdan taviz vermeden, müzik tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha çağdaş bir şeyler yapmak istiyordum" 1979 yılında Ayten Hanım ile evlenen sanatçının, bu evliliğinden Türkü ve Ozan adlarında bir kızı ve bir oğlu vardır.

Edip Akbayramm

ALBÜMLERİ

Mayıs (2012)

Söyleyemediklerim (2008)

Dün ve Bugün 3 (2005)

Dün ve Bugün 2 (2004)

33'üncü (2002)

Selam Olsun (2001)

İlk Günkü Gibi (1999)

Dün ve Bugün (1998)

Yıllar (1997)

Güzel Günler Göreceğiz (1996)

Türküler Yanmaz (1994)

Bir Şarkın Olsun Dudaklarında (1993)

Unutamadıklarım (1992)

Hava Nasıl Oralarda? (1991)

Senden Haber Yok (1991)

Şahdamar (1990)

Özgürlük (1988)

Yeni Gelen Güne Türkü (1986)

Dostlar 1985 (1985)

Dostlar 1984 (1984)

Nice Yıllara Gülüm (1982)

Nedir Ne Değildir? (1977)

Edip Akbayram (1974)

45'LİKLERİ

Kendim Ettim Kendim Buldum - Çiçeklerin Dili (Siyah Örümcekler) (1970)

Kükredi Çimenler - Boşu Boşuna (1972)

Anam Ağlar Başucumda Oturur - Sev Beni Beni

Deniz Üstü Köpürür - Dumanli Dumanli Oy Bizim Eller (1973)

Değmen benim Gamlı Yaslı Gönlüme - Yakar İnceden İnceden

İnce İnce Bir Kar Yağar - Dağlar Dağladı Beni (1974)

Garip - Kaşların Karasına

Kolum Nerden Aldın Sen Bu Zinciri - Gam Üstüne Gam Yapılır (1975)

Mehmet Emmi - Affetmem Seni (1976)

Zalim Zalim - Kahpe Felek

Aldırma Gönül - Sen Açtın Yarayı (1977)

Analara Kıymayın Efendiler - Adiloş Bebe (1978)

Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz - Gidenlerin Türküsü (1979)

Bugün Bizde Bayram Var - Bu Yıl Benim Yeşil Bağım Kurudu (1981)

Edip Akbayram 1971 yılında Barış Manço'nun Moğollar'la doldurduğu İşte Hendek İşte Deve - Katip Arzuhalim plağını Nejat Taylan Orkestrası ile kaydetti.

A N T A L Y A S O N R O P O R T A J I N D A E D I P A K B A Y R A M 593832 175726

SON RÖPORTAJINI 19 ARALIK 2024'TE VERDİ

Edip Akbayram, vefatından önce Antalya'da verdiği son röportajında; "Ben sanatçılığın üzerinde, toplumun melodik sesiyim. Sanatı toplum için yapıyor, yaşadığım toplumdaki kişilerin sorunlarını dile getiriyorum" ifadelerine yer vermişti.

Edip Akbayram, 19 Aralık'ta Antalya'da belgesel film yönetmeni Serkan Koç'a verdiği röportajda hayatının dönüm noktalarını ve anılarını anlatırken; “Ben sıradan bir insan gibi yaşıyorum. Ben sanatçılığın üzerinde, toplumun melodik sesiyim. Sanatı toplum için yapıyor, yaşadığım toplumdaki kişilerin sorunlarını dile getiriyorum. Dünyanın en iyi şarkıcısı olun. Bir odanın içerisinde şarkı söylediğinizde bu bir yere gitmiyorsa buna sanat diyemezsiniz. Sanat paylaşmaktır, doğruluktur, güzelliktir, umuttur. Ben yıllardır bunu yapmaya çalışıyorum" demişti.

Bütün şarkılarında ezilen insanların yanında olduğunu, şarkılarını onlara söylediğini aktaran Edip Akbayram; "Emek en yüce değerdir. Emekçi eli öpülesi insandır. Sanatçı günlük hayattan beslenen insandır. Bazen bir sevgiyi paylaşır, öfkeyi dile getirir, bir nefreti şarkılarınızla anlatırsınız. Yaşadığımız toplumla yaşıyoruz. Yıllardır yaşadığım toplumda okuduğum şarkılarla işçilerin, emeklilerin, üniversite öğrencilerinin, atanamayan öğretmenlerin sesi olmaya gayret ettim. Etmeye devam edeceğim" diye konuştu.

Geçen yıl 8 ülkede konser verdiğini kaydeden Edip Akbayram; "Gittiğim kentlerde izlediğim panoramada dünyanın kirlendiğini gördüm. Bu kirlilikten benim güzel ülkem de nasibini alıyor. Biz öyle bir toplumduk ki düşene elimizi uzatıp kaldırırdık. Şimdi düşene tekme vuran bir toplum haline geldik. Bu sadece kendi ülkem için değil, dünyada gelişen o kirlenmenin bir örneğidir" dedi.

İnsanın ruhsal durumu için doğanın önemli olduğunu kaydeden Edip Akbayram; "Paris’teki bir otelin camından bakınca gri, puslu bir hava. Metronun önündeki insanların yüzlerinde bezginlik gibi görüntüler görüyorum. Londra’da aynı hava. Londra’da daha güneşli hava görmedim. Belçika öyle, Hollanda öyle. En sonunda 'Ülkemin güneşine kurban olurum' dedim. O duygular bana bunu söyletti. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ama bu ülkeye ihanet ediyoruz" diye konuşmuştu. (DHA)